TCDD’de Demirtaş sürgünü: Çekmecesinde Leylan kitabı ‘bulundu’

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'nın (TCDD) İzmir Hukuk Müşavirliği'nde avukat olarak çalışan İ.K., aynı odayı paylaştığı ve tartışma yaşadığı amiri E.K. tarafından çekmecesinde tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ‘Leylan’ adlı romanını bulundurduğu gerekçesiyle 22 Eylül'de polise ihbar edildi.

'NESİNİN SUÇ OLDUĞUNU ANLAYABİLMİŞ DEĞİLİM'

İhbar nedeniyle terörle mücadele polislerine ifade veren İ.K., TCDD'nin açtığı idari soruşturmada, “hukuk müşavirliğinin önerisi ve hizmet gereği” önceki gün Malatya’ya sürgün edildi.

Halk TV'den İsmail Saymaz'ın aktardığına göre İ.K., ifadesinde, "Leylan’ yasaklı kitaplar arasında değildir. Nesinin suç olduğunu anlayabilmiş değilim. E.K.’nin düşünce ve ifade özgürlüğü kavramını fakülte ve meslek hayatında öğrenmediği kanaatindeyim" dedi.

'YASAKLI MI DEĞİL Mİ BİLMİYORUM'

Saymaz'ın yazısından ilgili bölüm şöyle:

"Genç avukat İ.K., Nisan 2021’den beri TCDD’de çalışıyor ve Hukuk Müşaviri Vekili E.K. ile aynı odayı paylaşıyor. Bir süredir tartışma yaşayan İ.K. ile amiri E.K. arasındaki gerilim 22 Eylül 2022’de doruğa çıktı.

İ.K.’nin iddiasına göre o sabah, duruşmayı kaçırdığı iddiasıyla E.K. tarafından azarlandı. İ.K. bu suçlamayı reddederek, yaşananları müşavire anlatacağını söyledi.

E.K. hakaret edip İ.K.’yi kurumu dolandırmakla suçladı. İ.K. şikayetçi olmak için Alsancak Polis Merkezi’ne gitti.

O, ifadesini verirken…

E.K., TCDD’nin özel güvenlik görevlisi Ö.K.’yi odaya çağırdı. İ.K.’nin çekmecesini göstererek, 'Bak burada Demirtaş’ın kitabı var' dedi. ‘Leylan’ adlı romanı gören Ö.K., 'Yasaklı mı, değil mi, bilmiyorum' şeklinde konuştu.

Ö.K.’nin ifadesinden: 'Kişisel alanı karıştırmak suç. Bu kadarına gerek var mı? Ben suça karışmak istemiyorum’ dedim.'

E.K., kitabı eline alarak, Personel ve Mali İşler Servis Müdürü E.U.’nın odasına koştu ve 'Çekmecesinde buldum' dedi ve yasaklı yayın ele geçirdiğini ‘ihbar’ etti.

Beş kişi çekmecede Demirtaş’ın kitabının bulunduğu yönünde tutanak tutup imzaladı. Ardından E.K., Terörle Mücadele Şubesi’ni aradı ve polisi ofise çağırdı.

İ.K., olan bitenden habersiz, Alsancak Polis Merkezi’nde E.K. hakkında şikayette bulunmaktaydı. İfadesi alınırken, cep telefonu çaldı. Ofisten aranıyordu. Fakat telefondaki görevli, Terörle Mücadele Şubesi’nden olduklarını söyledi. Polis 'Sizinle görüşmek istiyoruz' dedi.

İ.K., Alsancak Polis Merkezi’nde olduğunu söyledi.

Polisler karakola geldi.

İ.K.: 'Çekmecemde terör suçunu barındıran kitaplar olduğuna dair ihbar aldıklarını ve aslı olup olmadığını sordular. Asılsız olduğunu belirttim.'

Üç yıl önce çıkan ‘Leylan’ hakkında toplatma kararı olmadığı için polisler bir işlem yapmadan geri döndü. Savcılık soruşturmaya açmaya gerek görmedi. İ.K., hakaret ve iftiranın yanı sıra kişisel verileri hukuka aykırı şekilde ele geçirmekten de şikayetçi oldu.

İ.K. ayrıca İzmir Barosu’na başvurarak, E.K.’ye disiplin cezası verilmesini istedi. Dilekçesinde, 'E.K.’nin arama ve tutanak eylemi gerçekleştirmesini izlediği polis dizilerine bağlamaktayım. Suç işlemiş, tutanak tutarak bu durumu tescillemiştir' diyor.

İ.K., kitabın kendisine ait olmadığını savunuyor.

Ekliyor:

'Leylan’ yasaklı kitaplar arasında değildir. Nesinin suç olduğunu anlayabilmiş değilim. E.K.’nin düşünce ve ifade özgürlüğü kavramını fakülte ve meslek hayatında öğrenmediği kanaatindeyim.'

Sadece Avukat E.K. mi düşünce ve ifade özgürlüğü kavramını bilmiyor sanıyorsunuz!

İ.K., iki ayrı suçtan şikayetçi olurken, E.K de genç meslektaşını kuruma şikayet etti. TCDD, idari soruşturma çerçevesinde, 'hukuk müşavirliğinin önerisi ve hizmet gereği' dün İ.K.’yi dün Malatya’ya sürdü."

YAZININ TAMAMI