DOLAR 32,5038 0.08%
EURO 34,7826 -0.12%
ALTIN 2.496,260,50
BITCOIN %
Ankara
20°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

96 okunma

Erdoğan: Bay Kemal, millet sana hizaya gelmeyi gösterecek

ABONE OL
5 Ocak 2023 04:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anadolu Yayıncılar Derneği (AYD) tarafından Beştepe’de “7. Anadolu Medya Ödülleri” Töreni’ne katıldı.

Anadolu Ajansı’nın haberine göre, törende konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin kültürel zenginliğini yansıtan Anadolu medyası ne kadar etkin ve yaygın olursa, demokrasimiz de o derece güçlü olacaktır. Anadolu medyasının sesi ne kadar gür çıkarsa, milletimizin talep ve beklentileri de o derece makes bulacaktır. Sizleri sıradan birer yerel medya kuruluşundan ziyade, on yıllardır sesine kulak verilmeyen milyonların medyadaki temsilcisi olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.

‘YERLİ VE MİLLİ BASININ NASIL OLMASI GEREKTİĞİNİ GÖSTERDİNİZ’

“Türk demokrasisinin üzerinden vesayetin gölgesini kaldırmaya dönük her hamlelerinde, yerel medyanın desteğini bizzat görüp tecrübe ettiklerini” belirten Erdoğan, “Lafa gelince ‘özgür basından’ dem vuranların, darbecilere alkış tuttuğu bir dönemde sizler cesaretle demokrasimize sahip çıktınız. Küresel sistemin çarpıklıklarının temsilcisi odaklarla bir olup siyasete ayar veren kalemşorlar karşısında, yerli ve milli basının nasıl olması gerektiğini yine sizler gösterdiniz” diye konuştu.

‘MEDYANIN ASLİ GÖREVİ VATANDAŞ ADINA GÖZCÜLÜK YAPMAK’

“Bürokratik iş ve işlemlerin kolaylaştırılması başta olmak üzere pek çok alanda yerel medyanın yükünü hafiflettiklerini” vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

“Sorunlarınızın çözümü noktasında her zaman güçlü bir irade sergiledik. Anadolu medyasına ve temsilcilerine kapımızı daima açık tuttuk. Özgür, tarafsız, halka karşı kendini sorumlu hisseden bir medyanın demokrasiler açısından taşıdığı önemi hepimiz biliyoruz. Bunun için literatürde medyayı tarif ederken sık sık ‘dördüncü kuvvet’ kavramına başvurulduğunu görüyoruz. ‘Dördüncü kuvvet’ ifadesi bizim medyamızın da sahiplendiği, bilhassa siyaset kurumu ile olan ilişkilerinde sıkça referans aldığı bir kavramdır. Kamu adına siyaset kurumunu izleyen, denetleyen, varsa hatalarını ortaya çıkaran bir medya elbette bu tanımı ziyadesiyle hak eder. Medyanın asli görevi de zaten vatandaş adına gözcülük yapmaktır. Millete ve memlekete hizmet gayesiyle hareket eden hiç kimse böyle bir medyanın varlığından rahatsız olmaz, olmamalıdır.”

‘DÖRDÜNCÜ KUVVET İFADESİ YANLIŞ YORUMLANIYOR’

“Türkiye’de dördüncü kuvvet ifadesinin genellikle yanlış yorumlandığını, millet ve milletin seçtikleri üzerinde bir tahakküm aracına dönüştürülmeye çalışıldığını” savunan Erdoğan, medyanın önemli bir kısmının bilhassa darbe dönemlerinde halkın sesi olmak yerine, antidemokratik güç odaklarını desteklediklerini söyledi.

Erdoğan, “Ülkenin seçilmiş başbakanına ‘sivil diktatör’ diyecek kadar muvazeneyi kaybeden gazeteler, gazeteci kılıklı tetikçiler gördük. Hiç uzağa gitmeye gerek yok, daha dün gibi hatırladığımız 28 Şubat döneminde muhtıracıların haber bülteni gibi yayın yapan medya organları vardı. Okuduğumuz bir şiir sebebiyle hakkımızda verilen mahkeme kararını ‘muhtar bile olamayacak’ manşetleriyle adeta kutlayan gazeteler gördük. Ne oldu? O kadar ufkunuz dar, o kadar kısır ki ‘muhtar bile olamaz’ dediğiniz kişi, cumhurbaşkanı oldu. Önce bu başlıkları atanlara bir şey hatırlatmak lazım, kendinize ayar verin. Eğer ayar vermezseniz, millet size ayar verir” dedi.

‘BAY KEMAL NİYE KONUŞMUYORSUN’

2008 yılında başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesinin ardından Hürriyet gazetesinin “411 el kaosa kalktı” manşetini kullandığını hatırlatan Erdoğan, “Vesayet odaklarına açıkça davetiye çıkaran medya kuruluşları olduğunu, Kandil’dekileri ‘Yere izmarit atmıyorlar’ manşetleriyle övgü yağmuruna boğan basın yayın organları gördüklerini” söyledi.

Erdoğan, “Şu anda o Kandil’deki baronlar 10 yaşında, 11 yaşında, 12,13,14 yaşındaki kız yavrularının taciz edildiği merkezler haline geldi. Bay Kemal (CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu) niye konuşmuyorsun, oraya niye sesin çıkmıyor? Diyarbakır annelerine niye bir ziyaret yapmıyorsun, orayla niye bir irtibat kurmuyorsun? İşte sen kurmazsan millet sana hizaya gelmeyi gösterecek” şeklinde konuştu.

‘KİRLİ MANŞETLERLE ÇARPIŞA ÇARPIŞA BUGÜNLERE GELDİK’

“Şahsımıza manşetlerden ömür biçilmesinden terör eylemlerinin açıkça desteklenmesine, kadınlarımıza hakaret eden köşe yazarlarından bebek katillerine sahip çıkanlara kadar medyamızda dördüncü kuvvet ifadesiyle asla bağdaşmayacak kepazeliklerle karşılaştık” diyen Erdoğan, “Hep söylediğimiz gibi biz bugünlere sadece darbecilere, çetecilere, terör örgütlerine meydan okuyarak gelmedik. Biz aynı zamanda şahsımızı, davamızı, partimizi ve milli iradeyi hedef alan kirli manşetlerle çarpışa, çarpışa bugünlere geldik. Duruşumuzu hiçbir zaman bozmadık. Haysiyet fukaralarının tehditlerine boyun eğmedik. Karşımızdakiler ne yaparsa yapsın, biz daima hakkın ve hakikatin hatırını üstte tuttuk” ifadelerini kullandı.

‘2023’ÜN TÜRKİYE’SİNDE BASIN DAHA ÖZGÜR’

Türkiye’nin yaşadığı olumsuzluklara rağmen son 20 yılda demokrasiyle birlikte basın ahlakı ve hürriyetinde de bir seviye atladığını iddia eden Erdoğan, “Ülkemizin basın yayın tarihini bilen ve elini vicdanına koyup objektif bir muhasebe yapan herkes medyamızın bugün daha bağımsız, daha çoğulcu, daha zengin bir yapıya sahip olduğunu kabul edecektir. Gerçekten de 2023’ün Türkiye’sinde basın 90’lara, 80’lere, 70’lere göre çok daha özgürdür, serbesttir, halkın gözünde daha çok itibar kazanmıştır. Hangi cenahta yer alırsa alsın basın yayın kuruşları asli görevlerini hakkıyla yerine getirebilme selahiyetine bizim dönemimizde kavuşmuştur” dedi.

‘PARİS’TE VE WASHİNGTON’DA OLDUĞUNDA TERÖRİST İLAN ETTİLER’

“Terörü övmediği, şiddete teşvik etmediği, dezenformasyon yapmadığı müddetçe herkes istediğini yazmakta, söylemekte, ifade edebilmektedir.” diyen Erdoğan, “Eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşanların siparişleri üzerine hazırlanan sözde raporlar bu gerçeği değiştirmeyecektir. Bunların ne bizim ne milletimizin nazarında hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur. Türkiye ile ilgili demokrasi, insan hakları ve basın özgürlüğü karnesi düzenleyenlerin söz konusu kendileri ve çıkarları olunca nasıl faşizanca davrandıklarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Devletin gizli belgelerini çarşaf çarşaf yayınlayan FETO’culara, gazeteci diye sahip çıkanlar, çok daha basit meseleler için basın yayın organlarının kapısına kilit vurmaktan çekinmediler” ifadelerini kullandı.

Gezi Parkı eylemlerini hatırlatan Erdoğan, “Esnafımızın malını, mülkünü yağmalayan vandalları kahramanlaştıranlar, benzer hadiseler Paris’te ve Washington’da yaşandığında eylemcileri hemen terörist ilan ettiler. Fransız sokaklarını ateşe veren sarı yeleklilere ‘demokrasi havarisi’, Amerikan Kongresi’ni silahla basanlara ‘özgürlük savaşçısı’ diyen hiçbir uluslararası medya organı görmedik, duymadık” diye konuştu.

‘TWİTTER’DA NELER OLDUĞUNA ŞAHİTLİK EDİYORUZ’

İsim vermeden ABD hükümetinin Twitter’da sansür uygulamak istediği haberlerine değinen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Aynı çifte standarda son günlerde el değiştiren bir sosyal medya şirketiyle ilgili süreçte de şahitlik ediyoruz. Herhalde neresi olduğunu anladınız? Güya özgürlükten ve kişi mahremiyetinden asla taviz vermeyen bu sosyal medya platformunun kimlerle iş tuttuğu, perde arkasından neler servis ettiği, haz etmediği kişiler ve fikirler hakkında nasıl sansür uyguladığı tek tek ortaya çıkıyor ancak ne uluslararası medya organları ne de insan hakları kuruluşları bu skandallar karşısında hiçbir tepki göstermiyor. Ağızlarını her açtıklarında Türkiye’yi sansürcülükle suçlayanlar, sansürün daniskasını yapanlar hakkında tek bir kelime dahi etmiyorlar. Milyarlarca insanın iletişim hakkını gasp edenler hiçbir şey olmamış gibi demokrasi ve özgürlüklerden dem vurmaya devam ediyor.

Sadece bu örnekler bile ülkemizi eleştirenlerin ne kadar bozuk ve kirli bir sicile sahip olduklarını ispat etmeye yeterlidir. Bunların hiçbirinin derdi basın özgürlüğü değildir, insan hakları değildir, demokrasi asla değildir. Bunların tek derdi kendi çarpık düzenlerini ayakta tutmak, Türkiye gibi tekerlerine çomak sokan ülkelerin önünü her türlü aracı, yalanı, iftirayı kullanarak kesmektir ama artık Türkiye’nin önünü kesemeyeceksiniz. Onlar eski Türkiye’de kaldı. Şimdi yeni Türkiye var, yeni Türkiye Yüzyılı var.”

‘DÜNYAYA AYAR VEREN BİZİZ’

Konuşmanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a duvar saati hediye eden AYD Genel Başkanı Sinan Burhan, “Sayın Cumhurbaşkanım, bu saat ‘Vakit, Erdoğan vakti, dünya lideri Erdoğan’ anlamını taşıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Bu hediyenin içinde ‘Erdoğan vakti’ ifadesi var, ‘dünya’ var, bir de tabii şu anda dünyaya ayar veren biz varız” karşılığını verdi.

Daha sonra medya mensuplarına ödülleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verildi. (HABER MERKEZİ)

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

deneme
deneme bonusudedektifdeneme bonusu veren sitelerfixbetfixbetantalya escortmatadorbethukuk forumDijital Pazarlama Ajansıescort gaziantepescort gaziantephaberankara laptop alım satımevden eve nakliyat
dedektif | özel dedektif | fixbet giriş