ABD’de 2020 Başkanlık seçimi sonuçlarını kabul etmeyen eski başkan Donald Trump destekçilerinin 6 Ocak 2021’de ABD Kongre binasına düzenlediği baskın ile ilgili bir davada en uzun hapis cezası, “Oath Keepers” (Yeminlerine Sadık Kalanlar) adlı aşırı sağcı örgütün kurucusu ve lideri Stewart Rhodes’a verildi .
Amerika’nın Sesi (VOA) haber sitesinin aktardığına göre, ‘isyanı kışkırtmaya yönelik komplo’ ile suçlanan ve 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Stewart Rhodes, dün (25 Mayıs) başkent Washington’da görülen karar duruşmasında yaptığı konuşmada, “Bu ülkenin aşırı derecede kutuplaşmış olduğuna inanıyorum. Sadece ben değil, 6 Ocak sebebiyle yargılanan herkesi siyasi mahkum olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.
‘CUMHURİYET VE DEMOKRASİYE TEHDİT OLUŞTURUYORSUNUZ’
Rhodes, cezaevindeki hücresinden ‘bu rejimin suçlarını ifşa edeceğini’ ileri sürerken, davaya bakan Yargıç Amit Mehta ise cezayı açıklamak üzere sanığa hitap ederken, “Bu ülkeye, cumhuriyete ve bu demokrasinin dokusuna yönelik bir tehdit ve tehlike oluşturuyorsunuz. Siz siyasi bir mahkum değilsiniz” açıklamasında bulundu.
Yargıç Mehta, “Serbest kaldığınız an, bu her ne zaman olacaksa, hükümetinize karşı silahlanmaya hazır olacaksınız” diye ekledi.
SAVCILIK 25 YIL HAPİS CEZASI TALEP ETMİŞTİ
ABD’de Kasım 2020’de yapılan başkanlık seçimlerinin sonuçlarını tanımayan Trump destekçileri, seçimi kazanan Joe Biden’ın zaferinin onaylanacağı oturumu engellemek amacıyla 6 Ocak 2021 tarihinde Kongre’ye girmişti.
6 Ocak Kongre baskını davasında baskınla bağlantılı oldukları gerekçesiyle şimdiye kadar binden fazla kişi yargılandı. Yale Üniversitesi mezunu avukat ve eski bir paraşüt birliği askeri olan ve kasım ayında federal jüri tarafından suçlu buluna Rhodes, 18 yıl hapis cezası alarak şimdiye kadar en ağır hapis cezasına çarptırılan sanık oldu.
Öte yandan, savcılar iktidar devrini güç kullanarak engelleme planının mimarı olduğunu söyledikleri Rhodes için 25 yıl hapis cezası talep etmiş ve ağır bir hapis cezasının gelecekte şiddeti caydırmak için gerekli olduğunu söylemişti.
‘BİNAYA GİRMEDİ ANCAK HIZLI REAKASİYON GÜCÜNE LİDERLİK ETTİ’
Baskın sırasında Kongre binasına girmeyen Rhodes’un ihtiyaç duyulması halinde başkent Washington’a silah sevkiyatı yapmak üzere, başkente komşu Virginia eyaletinde bir otelde ‘hızlı reaksiyon gücü’ne liderlik ettiği belirtildi.
Federal savcı Kathryn Rakoczy, konuya ilişkin açıklamasında, “Sayın Rhodes hükümetimizin üyelerini başkanlık seçiminin ardından iktidarın hukuki şekilde devrini engellemeye zorlamak amacıyla güç kullanma ve şiddete başvurmaya yönelik komploya liderlik etmiştir. Mahkemenin de karar verdiği gibi, bu terörizmdir” ifadelerini kullanmıştı.
Duruşmada Rhodes’un seçimlerden iki gün sonra şifreli bir sohbette takipçilerine ‘zihin, beden ve ruhunuzu iç savaş için hazırlayın’ dediği kayıtlar da savcılar tarafından vurgulanmıştı. Mahkemede dinletilen bir ses kaydında Rhodes’un baskın öncesinde “Elimizde tüfeklerle gelene kadar bizden korkmayacaklar” dediği; yine saldırı öncesinde paylaştığı bir mesajda da, “Eğer savaşarak bunu durdurmazsak, 6 Ocak’ta bu Cumhuriyet’in tabutuna son çiviyi çakacaklar. Tercihen Trump’la ya da Trump’sız, başka seçeneğimiz yok” ifadelerini kullandığı belirtilmişti. (DIŞ HABERLER)
News
